HASED:
Hased kelimesinin asıl manası bir kimsede bulunan bir nimeti
çekememek, o nimetin o kimsenin elinden çıkmasını temenni etmektir. Bir nimetin
sahibinin elinden çıkmasını temenni ve arzu eden kişi bu yolda bir çalışma ve
gayretin içine girsin veya ginnesin hased suçunu işlemiş sayılır. Bu yolda bir
çalışma ve gayreti varsa o zaman hased ve çekememezlik suçu yanında zulüm
suçunu da işlemiş olur. Şayet bir kimse başkasının elindeki nimetin elinden
çıkması arzusunu iradesi dışında duyuyor ve bu fena duygudan sıyrılmak istiyor
ise inşaAllah mazur sayılır. Çünkü irade ve istek dışındaki duygunun peşine
düşülmedikçe. bilakis o duygudan nefret edilip temizlenmek istendikçe sırf
duygu suç mahiyetini pek taşımaz.
Hased'in bir de mecazi manası vardır ki ona gıbta ve imrenme
denilir. Yani bir kimsenin elindeki bir nimetin o kimsenin elinden çıkması
arzulanmıyor da benzerine kavuşulmak isteniyor. O nimet dünyalık bir nimet ise
benzerine kavuşmayı arzulamak, mübah bir arzudur, sakıncalı bir tarafı yoktur.
Şayet din ile ilgili bir nimet ise benzerine kavuşmayı arzulamak müstehabtır.